29 Ocak 2007 · 2 dakika
Bir Buluşmanın Bende Bıraktıkları
“27 Ocak’ta Rehber-Rehbi buluşması yapacağız, katılır mısın?” sorusuna hiç tereddütsüz “Evet” dedim. Her bir buluşması bana bir değil, binlerce artı katan bu buluşmalardan bir tanesi daha gerçekleşecekti ve ben elbette katılacaktım.
Sevgili Buket’in beni birkaç gün önceden arayıp “27 Ocak’ta Rehber-Rehbi buluşması yapacağız, katılır mısın?” sorusuna hiç tereddütsüz “Evet” dedim. Çünkü her bir buluşması bana bir değil, binlerce artı katan bu buluşmalardan bir tanesi daha gerçekleşecekti ve ben elbette katılacaktım, katılmamak pek akıl kârı bir iş olmazdı. Hem Ralf Bey’in yaklaşık 1,5 yıl kadar önce rehbisi olmuş olmama rağmen kişisel problemlerim nedeniyle bir yıl İstanbul’dan ayrı kalmak zorunda kaldığımdan, henüz kendisiyle tanışma şerefine erişememiştim.
Saat 14.00’de buluşulup Sakıp Sabancı Müzesi’ne gidilecekti. Hava yağmurlu ve hatta biraz da soğuktu. Ralf Bey bizi aldı ve önceden yapılan plana göre gidilecek Sakıp Sabancı Müzesi gezisinin yerine Modern Sanatlar Müzesi’ndeki Venedik-İstanbul Sergisi’nin bizim çok daha iyi ve güzel olacağını belirtti. Ve böylece yeni rotamız Modern Sanatlar Müzesi oldu.
Müze yolunda Ralf Bey’in meslek seçimi ile ilgili anlattıkları ile de şu sonuca vardım:
Hayat korkularımızdan kaçtığımız sürece değil, onlarla yaşamayı ve hatta onları yenmeyi başardığımız müddetçe bize fırsatlar ve başarılar sunar.
Teknoloji o kadar gelişmiş ki (ya da ben çok gerisinde kalmışım) girişte verilen cep telefonları ile sanat eserlerinin yanındaki numara ile o eser hakkında bilgi alabiliyorsunuz. Mükemmel birşey bu. Çünkü itiraf etmeliyim ki; verilen o bilgiler olmasaydı, derin manalar içeren o sanat eserlerine bakıp bakıp sonrasında “aaa evet çok güzel” gibi içi boş bir cümle kurup geçecektim. Ama şimdi o eserler hakkında daha fazla bilgiye sahibim. Resimdeki fırça darbesinin resmin gücünü arttırabildiği, hareket eden bir yerde yürümekte oldukça zorlanıldığı, sanat yapmak için illa çok pahalı araç gereçlere sahip olmak gerekmediği ve daha nice farklı ve değerli bilgiye vakıfım. Belki ileride benim de bir eserim sergilenir, kimbilir.
Divan’da yemeklerimizi yerken konumuz, azınlıklarla ilgili son zamanlardaki bilinçsiz davranışlar ve buna karşın yavaş yavaş bilinçlenen bir toplumdu. Lakin üzülerek söylemek isterim ki, daha henüz bilinçlenme adına yolun çok başındayız. Varlık Belgesi’nden ilk kez orada haberim oldu ve bir kez daha cehaletim içim kendimi kınadım. Ama bir taraftan da mutlu oldum çünkü değerli fikirlerine danışabileceğim, bilgilerimi paylaşıp tartışabileceğim rehberlerim ve rehbi arkadaşlarım vardı.
Beni bu güzel birlikteliğe tekrar davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim…
Somay Baykan
Pazar, Mar 25, 2012